STİL SAHİBİR BİR ŞEHİR (ROCHESTER) Genellikle bulunduğum ortamlarda mesleki gözlemler yapıyorum, şimdi bir bakalım küçüçük bir kasaba nasıl binlerce kişiye ulaşmayı başarıyor... Öncelikle Rochester Kent’i Tanıyalım Rochester; İngiltere’nin Kent bölgesinde Medway otoritesinde bir kasabadır. Londra'dan yaklaşık 50 km uzaklıkta, Medway Nehri'nin köprü noktasındadır. Rochester Şehri, küçük bir Sakson köyünden İngiltere'nin en iyi şehirlerinden birine dönüşmüştür. Romalılar MS 43 de buraya gelerek Medway Nehri üzerinde bir kale ve bir köprü inşa ederek Rochester'ı en önemli şehirlerinden biri haline getirmişlerdir.
Rochester Kalesi Önemli bir nehir geçişini komuta etmek için inşa edilen kale, 1080'lerde Rochester Piskoposu Gundulf tarafından taştan inşa edilmiş, İngiltere'deki bu tür en eski binalardan biriydir. Kale, 1215'te bir köşesinin yıkıldığı ünlü bir saldırı da dahil olmak üzere üç kuşatmaya dayanmıştır. 17. yüzyılda harap olmasına rağmen, ortaçağ laik gücünün güçlü bir sembolü olmaya devam etmektedir. Rochester Katedrali Katedral, MS 604'te Piskopos Justus tarafından kurulan İngiltere'nin en eski ikinci katedralidir. Mevcut bina, 1083'te Fransız keşiş Piskopos Gundulf'un çalışmasına kadar uzanıyor. Nefin görkemli Norman mimarisi, mahzenin bölümleri ve İngiltere'deki en iyi Romanesk cephelerden biridir. Katedral, Gotik tarzın bazı örneklerinin yanı sıra 14. yüzyıldan kalma muhteşem Bölüm Kütüphanesi kapısı ile kutsanmıştır. İngiltere'deki en eski kapılardan biridir. Katedral, öldürülen İskoç fırıncı William Perth'in ölümünün ardından 13. yüzyılda önemli bir hac yeri haline gelmiştir. Guildhall Müzesi Müze aslen Kraliçe Victoria'nın 1897'deki Elmas Yıldönümü'nü anmak için High Street boyunca daha güneydeki Eastgate House'da kuruldu. Müzedeki sanat eserleri arasında Hendrik Frans van Lint'in klasik İtalyan manzarasını betimleyen bir tablosu, Michael Dahl'ın yaptığı Sir Cloudesley Shovell'in portresi ve Godfrey Kneller'in yaptığı Sir Stafford Fairborne'un portresi yer alıyor. 20. yüzyılın büyük bir bölümünde, konsey odası Rochester Şehri'nin buluşma yeriydi, ancak 1974'te genişletilmiş Medway İlçesi kurulduğunda hükümetin yerel merkezi olmaktan çıktı. Guildhall, 1979'da Guildhall Müzesi'nin evi oldu. Eastgate House Burası Rochester'da Elizabeth dönemine ait bir şehir evidir. The Pickwick Papers'da Westgate ve The Mystery of Edwin Drood'da Rahibe Evi olarak yer alan yazar Charles Dickens ile olan ilişkisi dikkate değerdir. Şimdi bir Dickens Müzesi olan Eastgate House'un arazisi, Dickens'ın birkaç romanını kaleme aldığı İsviçre dağ evini içeriyor. Rochester Köprüsü Rochester Roma dönemine ait tarihi bir köprüye sahip. (Romalılar MS 43'te İngiltere'yi işgal etti. Askerleri, Kent kıyısından Canterbury'ye, Rochester üzerinden ve Roma'nın başkenti Londinium'a (günümüz Londra'sı) doğru Watling Caddesi adlı bir yol inşa ettiler. Ordunun Rochester'da Medway Nehri'ni geçmesi gerekiyordu, böylece Romalı mühendisler bir köprü inşa etti.) Charles John Huffam Dickens 7 Şubat 1812 – 9 Haziran 1870 yılları arasında yaşayan İngiliz yazar ve toplum eleştirmeni Dickens Victoria devrinin en iyi romancısı olarak kabul ediliyor. Yaşadığı sürede eserleri benzeri görülmemiş bir üne sahip oldu ve yirminci yüzyılda edebi dehası eleştirmenler ve ilgili kişiler tarafından kabul gördü. Romanları ve kısa öyküleri dünya çapında tanınmaya devam ediyor. Charles Dickens ve Rochester arasındaki bağlantı nedir? Ünlü yazar Charles Dickens, Medway'in en ünlü kişilerinden biridir. Dickens'ın çocukluk yıllarınin geçtiği Rochester ve Chatham'daki yaşam biçimi ve bu bölgeye olan düşkünlüğü kariyerini büyük ölçüde etkileyerek bu bölgenin sembollerinden biri olmasını sağladı. Victoria Devri Victoria Devri, Edward devrini izleyen bir dönemdir. II. Elizabeth'ten sonra Britanya tarihinde en uzun hüküm süren kişi olan Kraliçe Victoria'nın 64 yıllık iktidarı, 19'uncu yüzyılın büyük değişimlerine tanıklık etmiştir. Victoria devri Britanya sanayi devriminin yükselişi ve Britanya İmparatorluğu'nun zirvesi olarak kabul edilmektedir. Victorya Dönemi Modası 19. yüzyıl modası korseleri, boneleri, silindir şapkaları, etekleri ve jüponları ile ünlüdür. Victorya döneminde katmanlı tam etekler hakimdi. Bu dönemde giyim, kadının toplumdaki yerinin bir ifadesi olarak görülüyordu ve sosyal sınıf ayrımı için kullanılıyordu. Çalışmaya ihtiyacı olmayan üst sınıf kadınlar, genellikle bir korse veya kombinezon üzerine sıkı bağcıklı bir korse giyer ve onları çok sayıda işleme ve süslemelerle süslenmiş bir etekle eşleştirirlerdi. Orta sınıf kadınlar da benzer giyim tarzları sergilediler; ancak süslemeler o kadar abartılı değildi. Bu giysilerin katmanları onları çok ağır yapardı. Korseler de sert ve hareket kısıtlıydı. Giysiler rahat olmasa da kumaşın cinsi ve çok katlı olması zenginliğin simgesi olarak giyilirdi. Kullanılan kumaşlar çoğunlukla tafta, saten, kadife ve zengin brokarlı ipeklerdi. Rochester Noel Pazarı Pochester kalesinin içerisinde kurulan Noel Pazar alanı kişiselleştirilmiş hediyelerin yer aldığı küçük çadır dükkanlar, sıcak şarap sunumları, lunapark, canlı eğlence performansları ve yeme içmenin yer aldığı eğlenceli bir alandan oluşuyor. Dickens Noel Festivali 4 -5 Aralık günleri 10:00-17:30 saatleri arasında Rochester High Street'te gerçekleştirilen bu yılki Dickensian Noel Festivali'nde, Dickens ve Victoria dönemi bir çok etkinlikle canlandırıldı. Victoria dönemine ait köstümler giyen halk ve yetkililer bando eşliğinde noel şarkıları söyliyerek ziyaretçileri selamladılar. Yapay kar makinasi ile oluşturulan kar yağışı caddeye yayılan kestane kokusuyla ziyaretçilere görsel şölen yaşattı. Festival Noel şarkıları eşliğinde High Street boyunca mum ışığında geçit töreniyle sonlandı. Ayrıca şehir Dickens festivali, Sweeps Festival gibi bir çok değişik festival sahip. İkinci El Dükkanları Rochester’da High Street boyunca onlarca ikinci el mağaza mevcut. Bu dükkanlarda eski dönemlere ait bir çok ürün bulma şansınız var. Güvenlik Rochester İngiltere’ de suç oranın en düşük olduğu yer olarak biliniyor. Rochester da gördüğüm şuydu; tarihi geçmişini keyifli bir kurguyla günümüze taşımayı başarmıştı. Ticari kaygılara kapılıp dokusunu bozmamıştı. İnsanların inanç ve eğlence hislerini özgürce yaşayabilecekleri ortamlar yaratmıştı. Rochester halkı sevimli ve nazik davranışlarıyla dünya insanlarına kapılarını açmıştı. Binlerce insanın bir arada bulunmasına rağmen güvenlik sorunu yoktu. Proğramdaki gerek kurguyla gerek görsel şovlarla sanata, müziğe ve moda dünyasına nasıl önem verdiklerini bizlere göstermiş oldular. Sonuç olarak; stil sahibi bir şehir tarihi, inançları, eğlenceği, müziği, sanatı, modayı ve höşgörüyü bir arada barındırabilen şehirdir. Rochester tamda böyle, geleneksel ama dünyaya açılmayı başarmış sevimli bir kasaba. Özellikle festival dönemlerinde gidip görmenizi tavsiye ederim.