ART SEMINAR

WhBATH CİTY  Birleşik krallık tarihi geçmişini koruyan bir ülke ve burada her şehrin kendine has bir dokusu var. İngiltere nin güneyinde bulunan Bath şehri de tarihi dokusunu günümüze taşıyan şehirlerden bir tanesi..Aynı zamanda bir moda şehri.  Şehir, Romalılar’ın sıcak su kaynaklarına kaplıca inşa etmesiyle “Bath” ismini alıyor. Roma döneminden kalan banyoları, Georgian mimarisi, modern kaplıca otelleri ve kültürel mirasıyla Bath, ziyaretçilere bambaşka bir gezi deneyimi sunuyor.  Tarih, hamam ve moda meraklıları için Londra Paddington İstasyonu’ndan trenle bir buçuk saatte ulaşılan bu şehri görmelerini tavsiye ederim.  Meraklıları İçin Bath Roma Banyoları Bath’a gidildiğinde ilk olarak görülmesi gereken yerlerden biri, şehre ismini veren Roma banyoları. Roma işgalinden sonra bu bölge yerleşim yeri haline geliyor ve kaplıca farklı bir mimariyle geliştirilip kullanıma açılıyor. Bir inanışa göre Su Tanrıçası Sulis Minerva’nın yer altından gönderdiği bu sıcak su kaynağının üzerine Roma’yı hatırlatacak mimaride bir kaplıca inşa ediyorlar. İç ve dış havuzlar, sauna, soyunma odası, sıcak taşlar, tapınak… Yağmurlarla doğal suyla dolan iki adet havuzun suyu hala sıcak…Büyük havuzun tepesindeyse Romalı hükümdarların heykelleri bulunuyor. Müze oldukça güzel tasarlanmış ve dışarıdan görüldüğünden çok daha büyük. Tarihi eserlerin üzerine yansıtılan görüntülerle, adeta kaplıcanın yüzlerce yıl önceki halini ve misafirlerini görebiliyorsunuz. Müzede dikkat çeken bir diğer kısımsa tapınağın üzerinde bulunan ve bu zamana kadar korunmuş olan Gorgon figürü. İnsanlar, tapınak alanına gelip adaklarını ona adayıp dilekte bulunuyorlar. The Circus Bath şehrine yukarıdan bakıldığında daire oluşturan binalar görüyoruz; işte burası The Circus. John Wood’un tasarladığı bu binayı ölümünden sonra oğlu John Wood 1768’de tamamlıyor. The Circus, üç kavisli binanın birleşerek üç girişli bir daire oluşturmasıyla meydana geliyor. Çemberi oluşturan binalardaki taşlara dikkatli bakıldığında yılan, palamut ve denizcilikle ilgili semboller göze çarpıyor. Her ikisi de John Wood tarafından tasarlanmış olan The Circus ve Royal Crescent’in güneş ve ayı temsil ettiği söyleniyor.  Royal Crescent Bath’ın dikkat çeken ve bir diğer sembolü haline gelen Royal Crescent, 1775 tarihinde, babası John Wood’un izinden giden oğlu John Wood tarafından tamamlanıyor. Royal Crescent, 150 metre uzunluğunda, yarım daire şeklinde inşa edilmiş ve zamanın zengin ve ünlü kişilerine ev sahipliği yapmış. Royal Victoria Park’a bakan Royal Crescent şu anda beş yıldızlı The Royal Crescent Hotal & Spa, müze ve özel daire olarak kullanılıyor Bath Abbey Bath Abbey 7. yüzyılda, gotik mimariyle inşa edilmiş Bath’ın en büyük kilisesi. Burası günümüzde de ibadet, konser, etkinlik gibi çeşitli amaçlarda kullanılıyor. Kilise, çatıdaki oyma taş detayı ve içeriyi aydınlatan 52 vitray penceresiyle diğer İngiliz kiliselerinden farkını ortaya koyuyor. 1200 yıldır Hristiyanlar’ın ibadethanesi olarak kullanılan Bath Abbey, Roma banyolarının hemen yanında bulunuyor. Kilisenin batı tarafında ise ziyaretçilerin ilk olarak karşısında çıkan melek merdivenleri oluyor. Bu tasarımı Bath’ın piskoposu Oliver King’in rüyasında meleklerin alçalıp yükseldiğini gördükten sonra yaptığı söyleniyor. Bath Fashion Museum Bath Moda Müzesi, birinci sınıf bir tarihi moda elbise koleksiyonudur. Kostüm Müzesi olarak 23 Mayıs 1963'te Meclis Salonlarında açılan müze ünlü tasarımcı, koleksiyoner, yazar ve bilim adamı Doris Langley Moore tarafından kurulmuştur. Kostüm Müzesi adını 2007 yazında Moda Müzesi olarak değiştirdi. Moda Müzesi, Bath ve Kuzey Doğu Somerset Belediyesi'ne aittir ve Miras Hizmetleri bölümü tarafından yönetilmektedir. National Trust'a ait olan Assembly Rooms binasında yer almaktadır. Müze her yıl yaklaşık 100.000 ziyaretçi ağırlıyor. Ziyaretçileri turistler, moda uzmanları, öğrenciler ve yerlilerden oluşan kişiler oluşturuyor. Fashion Museum koleksiyonunda Shakespeare döneminden kalma süslü eldivenlerden, Yılın Elbisesi koleksiyonunda günümüzün önde gelen tasarımcılarının modasına kadar uzanan yaklaşık 100.000 obje bulunuyor. Moda tarihinin farklı yönlerini gösteren bu değerli objeler, Moda Müzesi'nin Bath'da bulunduğu 50 yılı aşkın süre boyunca birçok cömert kişi ve kuruluş tarafından müzeye verilmiştir. https://www.fashionmuseum.co.uk/galleries/fashions-1970s-and-1980s Zamanda geriye yolculuk yapmak isterseniz kısıtlı sayıda da olsa müzedeki giyinme kıyafetlerini giyip Regency, Georgian ve Victorian modalarını 'hayal ürünü' giymenin nasıl bir şey olduğunu keşfederek fotoğraf çekebilirsiniz..